18 Mayıs 2012 Cuma

İyi Bir Berber


 Kadınların saçını kesen kişiye kuaför, erkeklerin saçını kesen kişiye berber denir. Erkek kuaförüne berber, kadın berberine de kuaför denilebilir. Kuaförlerin çalıştıkları yere güzellik salonu falan denir. Berberlerin çalıştığı yere dükkan. Bende böyledir bunlar.

 Sait Faik'in bir romanında tam hatırlayamayacağım ama berberlerle ilgili ilginç bir cümle -tespit- vardı. İyi bir berberin düşünme hızıyla makas çırpma hızı doğru orantılıdır diyordu, buna benzer bir cümleydi işte. İyi bir berber derin düşüncelere dalmışsa, kafasında kırk tane tilki dolaşıyorsa makası hızlanırmış,tıkırtıkırtıkır...

 Ben biraz ilave yapmak istiyorum.

 İyi bir berber kafamı sağa sola çevirmez, ensemden bastırmaz, boynumdan çekiştirmez. Ben zaten yirmi yaşında adamım, on-oniki senedir gidip kendi başıma tıraş oluyorum. Yani berber kardeş, sen benim saçımın neresini kesmekte isen ben zaten kafamı ona göre eğiyorum büküyorum, kaptım ben bu işi; senin çekiştirmene hiç gerek yok.

 İyi bir berber dükkanında muhabbet önemlidir. Siyaset konuşulur, hiç bir siyasetçiden memnun olunmaz, istisnasız hepsine küfredilir. Avcılık, at yarışı, futbol müsabakaları -spor değil futbol- başka muhabbet konularıdır.

 Kuaförlerle ilgili yakışıksız yakıştırmalar vardır. Genelde dizilerde, filmlerde, hatta reklamlarda kuaförler narin abilerdir, biraz kadınsı gibi.

 İyi bir berber tam aksine feci erkeksidir. Ama uyması gereken bir başka kural, erkekliğini müşterilerinden uzak tutması gerektiğidir. Daha basit söyleyecek olursak, değdirmez.

 Televizyon varsa eğer, ya "feşın tivi" açıktır ya da at yarışı kanalı. Bu önemli. Yok müzik çalıyorsa arka planda biraz daha karmaşık. İyi bir berber müzik seçimini iyi yapmalıdır. Kuaför salonlarında yabancı pop müzik çalar genelde, "hit şarkılar" çalar. Eh gidiyor o ortama o şarkılar. Berber dükkanında alaturka şarkılar çalmalıdır. Alaturka dedimse, meyhane şarkısı gibi değil, insanın üzerine kabus gibi çöken, suratını lök diye çökerten şarkılardan değil. "Esmerim, güzelim dudi dillim ben yanıyorum ..." diye giden bir şarkı var ya, eski Türk Filmlerinde çalardı genelde, o denkte şarkılar çalınmalıdır.

 İletişim çok önemli. Müşterinin ne istediğini anlamak ve uygulayabilmek. Az önce yazdıklarımın hepsinden daha önemli bu. Mesela iletişimle ilgili bir bölümde lisans veya önlisans derecesinde bir yüksekokul bitirmemiş kişilerin berber dükkanı açması yasaklanarak bu konu çözümlenebilir. 

4 Mayıs 2012 Cuma

Ben


 Yazıp yazıp siliyorum. Şu anda üç tane yazı tamamladım aslında. Üçünün de konusu birbirinden farklı, ama temelde aynı. Ben.

 Ben dünyadaki yedi milyar insanla aynı türdenim. Üç dört milyar insanla hemcinsim. Milyonlarca insanla aynı günde doğmuşum, yüzbinlercesiyle adaşım. Mutant falan değilim. Yani iki kolum iki bacağım var, gözler kulaklar hep aynı. Yine çokmilyon insanla aynı sıradan kahverengi gözler, kalın telli şekil almaz siyah saçlar. Beynim var diğer tüm insanlar gibi. Çook büyük bir kısmı yüzde kaçını kullanabiliyorsa bu organın, ben de o kadarını kullanabiliyorum. Bu kadar çok benzerlik varken farklılık iddia etmek bence büyük bir cesaret işidir.

 Çok fazla insan gibi dizilerin, filmlerin, internetteki komik videoların, çok acayip gollerin, feci kurtarışların, alkolün ve sigaranın, alışkanlıklarımın, tiryakiliklerimin kölesiyim.

 Zengin olmak istiyorum zengin olmayan herkesin istediği gibi. Bazen de yok diyorum, bu kadar basit değil, ayaküstü sistemleri yıkıyorum deviriyorum, yenilerini kuruyorum. Memleket meselelerine beş dakikada çözümler getiriveriyorum, herkesler gibi.

 Güzel bir kadın, beni seven. Mutluluk, aile, etrafta baba baba diye koşturan salaklar. Güzel bir ev, panjur rengi önemli değil, Hızlı bir araba. Saygınlık ve iyi dostluklar. Yatak odamda yatağımın hemen üstünde bir katana duruyor kınında. Dolabımda her zaman bira var. Evime gelen arkadaşlarıma neden kendine bir bira almıyorsun ha diye çemkiriyorum.

 Yüz yıl yaşıyorum, annem babam da yüz yaşına gelince ölüyorlar, biraz kederleniyorum, geçiyor gidiyor. Karımdan önce ölüyorum ve tıpış tıpış cennetin yolunu tutuyorum.

  Fazlasıyla aynıyım ben.