4 Mayıs 2018 Cuma

Kendisi

Öğrencilerime bir ödev verdim: Sevdiğinizi birini anlatın. Annenizi, babanızı, kardeşinizi, kuzeninizi... Rümeysa sordu üstüne, "Öğretmenim sizi anlatsam olur mu?". Olur kızım o da olur dedim. Beritan sordu, "Şiir yazsak ya?".

Şimdi burada, Rümeysa kimdir, Beritan kimdir, ben ne ara öğretmen oldum; tüm bunları münasip bir yerimden mi uyduruyorum... açıklamaya girişmeyeceğim. Hızlı özet: Ücretli öğretmenlik yapıyorum, dördüncü sınıfların sınıf öğretmeniyim ekim 2017'den beri. Ben, öğrencilerime verdiğim ödevi yapmak üzere oturdum klavyenin başına. Sevdiğim birini anlatacağım.

Fiziksel özellikleriyle gireyim: Kıvırcık kahverengi saçları var, kocaman kocaman gözleri. Uzuun kuğu gibi bir boynu var. Üst dudağının ortasında ufak bir çıkıntı var, pek sevimli. Başkaa, uzun uzun kirpikleri var. Canlandırın işte gözünüzde. Sonra elleri... Serçe parmakları küçük kalmış, gelişmemiş, öyle anlattı bana. Bin tane eli tutsam yalnızca serçe parmağıyla teşhis ederim kendisini. Boyu bir yetmişe yakındır, kilosu elli civarında, fit bir insan. Bir kızdan bahsediyorum ben bu arada.

Huyu suyu da sıfatı gibi güzel bu kızcağızın. Bana güzel yani. Eğer keyfi yerindeyse müthiş eğlenceli. Benim gibi saçma sapan bir adamın saçma sapan hallerini tavırlarını seviyor, benzer saçmalıklarla ayak uyduruyor. Yanında En Rahat Saçmaladığım İnsan Ödülü'nü buradan kendisine göndermek istiyorum. Tutarım bir şarkının kulağından deviririm bu tarafa, öyle çirkin öyle aptal söylerim ki şarkıyı, aldığım tepki eğer olumsuz olsa daha sonra kendimden utanırım. Ama bu kız katıla katıla gülüyor o halime benim. Çok güzel Kurabiye taklidi yapar kendisi de. Şırek'teki Kurabiye. "Ye beni tüuuu" der, ben de ona katıla katıla gülerim mesela.

Seksenler doksanlar müziğinden ve hatta genel olarak o dönemlerden hoşlanır. O dönemlerin daha çok yabancı hit şarkılarını sever ama yerlilerini de bilir ve sever. Yıllar önce hatırlarım, emesendeki durum bilgisi "la isla bonita" idi. Düşünün artık. Ve ben böylece dinlemiştim şarkıyı. Mor rengi çok severdi eskiden, hala sever de eskisi kadar değilmiş. Ama bence hala bir numaralı rengi mordur. Çok da yakışır kendisine. Mor bir montu vardı, sene tee 2009. Ama bence en çok kırmızı yakışır ona. Öznel bir yorum, ben çok seviyorum kırmızıyı, ondan büyük ihtimalle.

Pek ağlaktır kızımız. Bir şeye kızmasın üzülmesin içerlemesin hemen o kocaman kocaman gözleri dolar, yanlarından pıt pıt akar yaşlar. Hiç dayanamıyorum ben de ona. Mal oluyorum. Elim ayağım dolanıyor. Görmeyi hiç sevmediğim bir tatlılığı oluyor o zamanlarda da. Böyle tutup içime sokasım geliyor ama oradan da gülümseyerek çıksın istiyorum. Çünkü en çok gülmek yakışıyor kendisine.

Yaani. Ben çok severim kendisini.