25 Haziran 2010 Cuma

Serbest Çağrışım-Gına

*Dün Aşk-ı Memnu Veda'yı izledim. İkinci Bahar'dan sonra ilk kez bir dizinin bitiş bölümünü izledim. Aşk-ı Memnu'nun daha önceki hiç bir bölümünü izlememiş olmam sürekli sorular sormama sebep oldu.Annem gıcık oldu biraz ama olsun.
*Facebook hesabımı dondurdum.
*Sorguya çekti sistem beni. "Neden gidiyorsun? Bir yanlışımı mı gördün? Konuşarak çözebiliriz..." tadında.
*Dün elektirkler kesildi.
*Evin erkeği, korkusuz insan Mert çekmeceleri karıştırıp mum buldu!
*Yetti mi yetmedi. "İsterseniz bakkala gidip bir kaç mum daha alayım" da dedi.
*Hangi mevsimi seversin diye sorarlardı. "Bir yazı bir de kışı severim" derdim. Baharları sevmem ben. Dengesizdir hava. Ne giyeceğini bilemezsin. Ama dengesizlik artık baharlarla sınırılı değil. 25 Haziran günü, bugün, dışarıya çıkarken bir ince ceket mi alsam üstüme diye düşünüyorum. Kış da kış gibi geçmedi zaten. Kışları neden severim biliyor musunuz? Dışarısı buz gibidir. Feci soğuktur. Ama ben montumu, botlarımı giymişim yetmemiş pantolonumun içine bir ince don giymişimdir. O soğukta sıcak ve güvende hissederim. Bu kış öyle değildi.
*Son günlerde hiç bir planım istediğim gibi yürümüyor. Bir sorun çıkıyor.
*Bir de şey var. LYS var ya. İkinci basamak sınavı. O sınav olsun artık ya. Dışarıya çıkıp gezip tozacak arkadaş bulamıyorum ders çalışıyor şaşkınlar.
*"Ders çalışıyor şaşkınlar" cümlesi "günü gafı" olsun.
*Bir aralar Metin Uca'nın sabah programı vardı. Sabah programı derken onu bunu evlendirmiyordu kimsenin kayıp kızını bulmuyordu da haber programıydı işte. "Güne merhaba" tarzı programlar. Onun programda vardı "günün gafı". Bir de "hak edenlere haka dansı" diye hareket çekiyordu yerel bir dans yaptığını sanan insanlar aracılığıyla "hak edenlere"...
*Geçen gün kız kardeşim söyledi:  "Ben eskiden Metin Uca'yı Metin Hoca sanıyordum" ... Güldüm "seni salak seni" dedim. Ben de öyle sanıyordum.
*Bebekleri seviyorum ben. Ama son Dalaman gezimde anladım ki çocukları sevmiyorum. Şöyle bir düşüncem var: Bebekler henüz bebekken "agucuk bugucuk" seveceksin. Üç dört yaşına gelip de sinir bozucu bir yaratık olmaya başlayınca sıkacaksın boğazını atacaksın. Kafanı dinleyeceksin. Olmadı yenisini yaparsın 3-4 sene de onu seversin. "Hanım kooş, bu öldü hadi yenisini yapalım!".
*Evet hiç hoş değil.
*Benim anne-babam neden sıkmadı ki benim boğazımı atmadı bir kesiğe. Valla şimdi bu kadar sorun çıkartmazdım onlara. Ve ne güzel, onlar da bana bu kadar sorun çıkartmazlardı.
*Bu yazının uzunluğu annemin beni ne zaman arayıp "Mert gel şu yükleri taşı" diyeceğine bağlı.
*Toparlarsak; hayat sevince güzel/ sevince mutlu günler/ bir kuşu kelebeği/ bir taşı sevin yeter!
*İğreniyorum senden Ayşecik.
*Ve iğreniyorum senden 4 yaşındaki Mert! Her Ayşeciğin filmini görüşünde televizyonun başına geçen Mert.

2 yorum:

  1. Aşk -ı Memnu'yu mu izledin? :O
    Çocuklarla ilgili kötü düşüncelerini zihninden sil bence. :)
    Ayrıca Ayşecik candır! :D

    YanıtlaSil
  2. İzledim! Bihter intihar etti böhüü!

    YanıtlaSil