6 Kasım 2010 Cumartesi

Bencillik İyidir.

 Tüm suç anne babamda. Aptallar, çok kötü yetiştirdiler beni. Kendileri gibi olmama sebep oldular. "Başkalarını düşünen" olmama sebep oldular. Ne kadar kötü bir şey yaptıklarından hala haberdar değiller. Aptallar. Bayram sabahı herkesten erken kalkmış, konu komşudan alacağı bir-iki lira bozuk parayla torpil patlatıp mutlu olacak çocuğa, kapıdan çıkmadan yarım saat nasihat verilmemeli. "Elini öpünce bekleme sakın, öyle para ister gibi! Bayramlarını kutla dön, haydi oğlum... "

 Aptallar. İşlediğim bir kabahati itiraf ettiğim için ödüllendildiğimi bilirim ben. "Aferin oğlum, doğruyu söyle bak böyle... " Yanlış yapmış babam, orada bir tokat asılıp "niye yaptın ulan! " demeliydi bana.

 Yanlış yaptıklarını biliyorum ya, bu güzel hiç olmazsa. Ya bu saçmalıkların değerli şeyler olduğuna inansaydım. Başkalarını düşünmenin ya da dürüst olmanın... Sağolsunlar kendileri bana ispatladılar zaten, aslında kendilerinin de beceremediğini bunları, başkalarını düşünürken kendilerini düşünmeyi unuttuklarını -daha da önemlisi ki daha kötü sonuçlara sebep oldu- birbirlerini düşünmeyi unuttuklarını gördüm. Sağolsunlar.

 Daha kötü bir insan olmak için uğraşıyorum. Bir süredir bunu üzerinde çalışıyorum. Kısmen başardım, ama daha da iyisini yapabilirim, daha da kötü olabilirim.

 Bencil bir insanım ben artık. Bi iki sene önceydi, bir arkadaşıma nasihat verirken artık bencil olmaya karar verdim. Arkadaşım bana danışmıştı, başı beladaydı, sevgilisinden ayrılsın mı ayrılmasın mı bilmiyordu, hem pek otoriter bir kadın olan annesi de öğrenmişti küçük(!) ve biricik oğlunun sevgilisini... Kız için de durumlar pek iyi değildi. Durum iyi değildi. "Ne yapayım?" diye sordu bana. Bilgece bir tavır takındım, bu konuları uzmanıymış gibi bir tavır. Bilgece tavrıma, duruşuma yakışmayan klişe bir soru sordum: "Sen seviyor musun bu kızı?"."Heh öyleyse mesele bitmiştir" dedim sonra. Ne kadar basit değil mi? "Mesele bitmişmiş. Bir kaç yıl geriye dönüp ağzını burnunu kırasım geliyor Mert'in.

 "Ama" dedi "ayrılırsak onun için daha iyi olacak"... Konuyu tam hatırlamıyorum ama gerçekten öyle olacak gibiydi. "Yok abi" dedim ben de "boşver sen onu düşünmeyi, kendini düşün bi', hangi şekilde daha mutlu olacaksın, bunu düşün, birazcık da bencil ol". Bu son söylediklerim bana da mantıklı gelmişti, hala geliyor, şimdi affettim o Mert'i kırmayacağım hiç bir yerini.

 Gerçekten kolay değil, basit değil mutlu olmak. Bir fırsat varsa değerlendirmek lazım. Dış etkiler, ailenin baskısı bilmemney, direnebildiğim kadar direnmeliyim mesela eğer ucunda mutlu, hoş bir iki saat varsa.

 Bunu yapabilmek kolay olmuyor tabi. Yapabilmek için göğüsleyeceğin zorluklar değil sorun, bir şekilde atlatıyorsun, Sakarya'ya gidecek oluyorsun eninde sonunda affediyor annen seni. Sorun bunu düşünebilmek. Az önce anlattıklarımdan da çıkarmanız ve beni taktir etmeniz gereken, tüm bunlardan feci duygunlamanız ve gözleriniz dolması, boğazınızda bir şeylerin düğümlenmesi gereken sonuç; zor bir şey başarmışım.

"Ben sana kaymakam olamazsın demedim, adam olamazsın dedim" vardır ya. Ve anneler babalar der ya çocuklarına "büyük adam ol, önce insan ol " vesaire, ben "önce mutlu ol" diyeceğim, "sonra da ne halt olursan ol, benim mutluluğumu bozma yeter eşşek sıpası, Haydi git ders çalış bakayım. " Yok yok, ben de onlara benzeyeceğim. Sağlık mağlık olsun.

1 yorum:

  1. Düşüncelerine yer yer katılmakla birlikte, eğer ucunda sadece bir iki saatlik mutluluk varsa, bencilleşmek, sadece kendini düşünmek, kimsenin dediğini umursamamak çok riskli geliyor benim kulağıma. Diyceksin ki "risk almadan mutlu olunmaz ki", evet bu da doğru ama düşünmek gerekir ki aldığımız bazı risklerin geri dönüşü de olmayabilir. Ha senin asıl demek istediğin; "başkalarını düşünürken kendimizi es geçmemiz, önce düşünmemiz gerekenin kendimiz olduğuysa" bak orada haklısın yeğen! (burada sesimin ramiz dayı gibi çıktığını düşün lütfen) Bu arada anne babalarımıza ne kadar kızsakta, senin de dediğin gibi ilerde kesin onlara benzeyeceğiz bizde. D'oh! :D

    YanıtlaSil