6 Ocak 2011 Perşembe

Bir Garip Blogger

 Olmuyor artık yazamıyorum. Rahatlığımı kaybettim çünkü, boyumdan büyük işler yükledim belki de kendime, sebebi bu olmalı. Rahat değilim evet, her yazma girişiminde bulunuşum, çirkin bir yazı olduğunu düşündüğüm için başarısızlıkla sonuçlandı. Baktım eski kayıtlarıma, bir elin parmaklarını geçmez beğendiğim yazılarım. Demek ki bol bol çirkin yazı yazmışım, şimdi hiç birşey yazmıyorum. Maymun iştahlılıkla alakası var mı diye düşündüm bir ara, maymun iştahlıyımdır çünkü, yok sanırım o yüzden değil.

 Eski yazdıklarım gayet basit şeylermiş, e basitim ben, kendimi mi kandıracağım, basitim işte basit basit yazayım sorun ne değil mi? Bir garip blogger'ım ben. Eh, ilgilenenler için gelsin. Bir garip blogger'ın serüvenleri.

 Ashlynn Brooke'u tanır mısınız? Ben tanımazdım, bir porno yıldızıymış kendisi. Erkek yurdu halleri tabi ki bu kadının filmleri pek beğenilir pek aranırmış. Arıyorlardı yine. İsim o kadar çok telafuz edildi ki dönüşüme uğradı. Eşlin burok, eşlin buruk, eşlin bırak, eşlin burak. Ve böylece Burak isimli arkadaşımız artık Ashlynn Burak oldu. Ve hemen alıştı lakabına. "Eşlii" diye seslenince dönüp bakıyor "efendim Mert" diyor.

 Eşlin Burak'tan bahsedeyim mesela size. İlginç adamdır Eşli. Bu arada herkes ona Eşlin diyor bana zor geliyor Eşli diyorum sadece. İlginç adamdır. İyi adamdır ama gerçekten ilginçtir. Sigara içmez ama paket taşır. Arada bir bi' tane yakıverir. Sigarasız kalırsam eğer, Eşli'de muhakkak vardır; çatlatır bi' sigara. İlginç adamdır, çok komik hikayeleri vardır, lise yıllarına çocukluğuna dair.

 Mesela bir gün Abi Evi'nde kalıyorken arkadaşlarıyla... Bilirsiniz Abi Evleri meselesini. Eskiden daha gizli kapaklı bir müessese idi sanırım ama artık iyice ayyuka çıktı bilmeyen yok. Kalıyorken evde, ne yapmış ne yaramazlık etmişlerse abiler  kovmuş bunları evden. Kızmış bunlar da, isyan yaşlarındalar evlatlar; gidip bira almışlar bir tane. Dört kişi bir türbeye girip bira içmişler. "Eee, başka içmedin mi yani" diyorum, içmemiş, hayatında bir kere alkol kullanmış, birbölüdört bira içmiş, onu da türbede içmiş. Ne hikayeleri var da daha anlatmaya elim varmaz.

 Ben burada hayatında hiç içmemiş adam gördüm. İyi birşey tabi bunları görmem, Türkiye İzmir'den ibaret değil, Ramazan'da bile meyhaneler açıktır, bir yanda oruç açanlar bir yanda bira içenler olur, kimse kimseye karışmaz. Ve en azından bir kere içmiştir yahu adam, denemiştir, merak etmiştir. Varmış denemeyeni "ağzına sürmeyeni"...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder