Çok güzel şarkılar çalıyordu, ışıklar kısıktı, loştu. Kanıma karışan alkol miktarıyla doğru orantılıydı şarkıya eşlik etme sesim. Yükseldikçe yükseldi. Ama küçücük, tahmini yirmi metrekarelik alana kıç kıç doluşmuş insanların da konuşma sesi kanlarına karışan alkolle doğru orantılıydı, bağıl sesim hep aynı kısıklıktaydı.
Şu karşı masada bize sırtı dönük oturan kız var ya, tanıyorum ben onu, geçen seneden tanıyorum, o beni tanımaz ama. Beğenirdim lan ben o kızı, sonra başka bir dallamayla sarmaş dolaş görmüştüm. Anaa, ben çocuğu da tanıyorum geçen seneden, bak görse beni selam verirdi, görmedi neyse ben gidip selam vermem şimdi masası çok kalabalık. Neyse bi' çişe gideyim ben..."Tekelde ineriz la" dedi, "tamaam" dedim. Kanyak alacaktık, tadımlık, yurda varana kadar da yutacaktık. "Len, uyuyakalma yine" dedim dolmuştan inmeyen, dosdoğru yurduna giden, sağlam kelle olan arkadaşıma, toprağıma. "Eyvallah usta" dedi, sanırım yine kapattı gözlerini. Eh, girdik tekele. Kanyak var mı yok. Ne yapacağız? Votka alalım bari. Çek birer tane Russian Vodka. 10 Cl'lik.
Neyse bilader işte, geçen seneydi, hazırlığı bırakıcam artık kararımı vermişim, son kez Sakarya'ya geldim, son kez dediysem o sene için son kez, neyse yurttan senetleri almaya çalışıcam falan vermedi de zaten pezevenk senetleri boşu boşuna geldim ...
La bebe! Şu kızlar kalkıp sigara falan içmeye çıkarsa söyle la bana göremiyorum ben buradan sen görüyorsun.
Tamam bilader söylerim.
Usta şimdi İzmir'de olacaktık...
He ya.
Çak bakam.
Sigara gönder bakayım bi tane.
Bak şu arabanın oraya gelince birer yudum daha yuvarlıycaz.Pazartesi günü matematik finali var bu arada. Çarşamba günü de Algoritma. Çak o zaman.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder