9 Ağustos 2010 Pazartesi

S.A

 Kalonline diye bir oyun var. Onu oynuyorum. Oynuyordum dün.

 Bir yandan bitmek bilmeyen yaratıklara bitmek bilmeyen oklarımı atıyorum, bir yandan amcoğluyla sohbet ediyoruz. O da oyunda. Arada yaratıkların olmadığı bir bölgeye gidip birbirimizle dövüşüyoruz(/duel). Neyse. Dedi ki amcoğlu, "saat 4 buçukta dışarıya çıkıyoruz, gelcen mi." Dedim olur.

 Annemi uyandırdım. İzin aldım. Eskiden olsa izin almazdım, asi gençtim ben. Ama geçenlerde itinayla ağzıma sçtılar. Şimdi süt gencim ben.

 Çıktım dışarıya, Tıp Merkezi'nin önünde buluştuk. Gittik kahveye batak oynadık. Oynarken öğrendim, pek de madah bir oyun değilmiş. Kahvaltı mahvaltı yaptık sonra, saat 7ye doğru. Sonra "playstation oynuycaz" diye tutturdular. Ben de kaçtım yavaş yavaş.

 Çılgınlar gibi eğlendik, torunlarıma anlatacağım bir gün yaşadım diyemem. Ama plan ilginç, güzel. Normalde arkadaşlarınla toplanırsın akşaüstü, geyik yaparsın, çay may içersin, bir yerde oturup poğaça yersin, kezmezse playstation oynarsın. Bunların hepsini yapabiliyoruz, bir de hava sıcak değil. Sırtımızda tuz izleri çıkmıyor ama güzel vakit geçirebiliyoruz. İyi iyi.

 Şey kötü oluyor ama. Ununu elemiş eleğini asmış amcaların yanımızdan geçip tip tip bakarak "selamünaleyküm gençler" demesi. "Siz niye namaza gitmiyorsunuz yavşaklar" da demiş oluyor çünkü aynı zamanda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder