27 Nisan 2011 Çarşamba

Eksik Yaşamak

 Bakınız. Blogger haricinde Tumblr hesabım da var. Ama orada takip edenim falan yok. Şükür ki yok. Kafama göre yazıyorum. Çok rahat yazıyorum. Oraya iki ay içerisinde yazdığım yazı sayısı buraya bir yılda yazdığım yazı sayısına eşit. Nerde çokluk orda bkluk tabi. Genellikle dandik yazılar çıkıyor ya da dandik demeyeyim de, değersiz yazılar. Gündelik yazılar, ona buna küfrettiğim yardırdığım yazılar. Ama aralarında "fena değil" derece yazılar da var. Onlardan birkaçını kopyala-yapıştır yapmayı düşünüyorum buraya. Kendi yazılarımı çalmayı düşünüyorum.

 Eksik yaşamamak gerek derim ben. Bir ara bir yerlerimden uydurdum bunu yani. Ama her boku da yapamazsın. Ne bileyim eksik yaşamayacağım diye ipnelik yapamazsın misal. Eroine başlayamazsın. Adam öldürmek de olmaz. Örnekler çoğaltılabilir.

 Gece denize girmek isterdim, yapmasam eksiklik olacaktı, geçen yaz çektik rakıyı sahile indik gece 12 gibiydi yüzdük. Götümden uydurmuş olduğum bu şey, eksik yaşamamak saçmalığı, masum şeyler için geçerli sanırım. Masum şeyler için geçerli ya, çok da geçerli değil o zaman. Bir iki sene takıldım ben bu kafayla. Artık biraz daha farklı düşünüyorum. Gençliğin ateşini kaybettim. Yaş 20 mınakoyim. O kadar da değil. Hala ateş felan var. Ama şöyle düşünüyorum artık. Her şeyiyle, her haltı yiyerek eksiksiz yaşayan bir insan ki öyle bir insan yoktur olamaz, düzgün bir şekil oluşturur. Çok düzgün. Bir küp gibi mesela ya da dikdörtgenler prizması olsun fark yapmaz. Eksiklikler o prizmadan bir parça koparır.

  Ve şöyle olmalıdır: Öyle yaşamalıyım ki girintili çıkıntılı mükemmel bir desen oluşturayım. Eksikliklerim, yapmadıklarım ve yapamadıklarım, ölmeden önce tamamlayacağım şekil için güzel boşluklar olsun, güzel bir desen bırakıp gideyim öbür tarafa.

 Bunu beğenmiştim misal. 16 Şubat 2011 tarihinde yazmışım. Şimdi tumblr'a geçip "heytobemastam" yazarına küfretmem lazım, görüşürüz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder