15 Ekim 2012 Pazartesi

Asimptot


 Tot, tot, tot. Ney tottu lan bu? Hop bilader, hani türevde vardı ya böyle diklemesine yanlamasına tot'lu birşeyler. Asimptot. Hah! Büyük dertten kurtardın beni bilader, çok sağolasın.

 Hayır nereden geldim ben o noktaya? Dolmuş taksi diyorlar sanırım, arabadan bozma dolmuş diyeceğim ben, kırmızı dolmuş diyor buradakiler... gidiyordum kırmızı dolmuşta. Ne düşünmeye başladım da asimptoda kadar geldim?

 Sahra Kebap'tan başlasam. Üzüldüm ona ben. Bundan yıllar önce diyeceğim şimdi ve yanlış da olmayacak, üç sene önce -sonuçta çoğul değil mi canım- Sakarya'daki ilk senemde çok giderdim Sahra'ya. İki lahmacun bir ayran. Sadullah Abi'yle geyik muhabbeti. Ve en büyük kıyağı da Sadullah Abi'nin doğum günümde bana hazırladığı mükellef sofraydı; ben sadece patlıcan kebabı sipariş etmiştim aslında. Blog işlerine yeni yeni girmiştim o sıralar. Abimin blogu vardı ben orada yazar statüsünde idim. O günümü yazmıştım abimin bloguna.

 Kapanmış Sahra Kebap. Peki tot? Nereden geldim oraya ben?

 Sahra Kebap'ın kapanmış olduğunu onun yerine de Öztürkler Kanatçısı gibi birşeylerin açıldığını gördüm. Üzüldüm işte, büktüm boynumu kırmızı dolmuşların durağına doğru yürüdüm. Dolmuşlara, durağından binmeyi severim, imkanım varsa yürüme mesafesiyse bir adım da ben atarım dolmuşa doğru. Bindim dolmuşa. İki buçuk lira uzatıp iki öğrenci ücretini ödemiş oldum. Tot.

 Lisede pek samimi olmadığım bir çocuk vardı, Toto diyorlardı ona, lakabı öyle birşeydi. O mu geldi aklıma. Yok yok öyle de değil.

 Limit hesabı. Limit iks sonsuza giderken filan. Öyle birşeyler geçti sanki kafamdan. Sonsuza yaklaşırken. Artı sonsuz mu? Artı olsun. O zaman soldan yaklaşalım sonsuza. İşimiz gücümüz yok sonsuza yaklaşalım. Ne kafası bu matematikçi kafası? Sonsuz diye bir sembolleri var, kullanıyorlar onu sık sık. Devamında asimptoda mı bağladım. Öyle olsa gerek.

 Bir şarkı vardı öyle, aklımı iplerini saldım. Aklım kopuk uçurtma. Aklım limit iks sonsuza giderken iks karış yüksekte. Başımda kestane yelleri esiyor, çam belki. Çıksam incir ağacına toplasam hamını mamını. Eöf.

1 yorum:

  1. hehehe :D oğlum valla alaka kurma kabiliyetine bayıldım
    birincisi çok açım la ben, lahmacun ne giderdi haa
    yada patlıcan kebab :=) bizde mert oralarda aç perişan yaşıyor diye üzülmüştük :P adam krallar gibi akıyormuş meğer :)
    ikinicisi de olm tot kime diyorlardı la? hiç duymadım ben yada unuttum :S

    YanıtlaSil