Sabaha kadar oturduk dizi izledik, The Big Bang Theory'den favori bölümlerimi izlettim Çağdaş'a. Sabah 6 gibiydi uyusak mı gari dedik. Uyuduk. Ayrı heteroseksüel yataklarımızdan tabii ki!
Sabahın 7buçuğunda uyandık. Ehliyet sınavım vardı bugün benim. Onun için... Sabah baya serindi hava. Deli gibi giyindim. Çıktık evden bankamatiğe uğrayıp para çektim. Bak şimdi hatırladım, bu sefer vedalaşmayı unuttum bankamatikle. Sürücü kursunun önünde bir sürü insan vardı. Çağdaş bana son uyarılarını yapıp evine doğru yollandı. Dedi ki: "Telefonu içeriye sokmuyorlar çoraba falan kat öyle gir"
Ne yapacağımı bilemedim ilkin. Servis ücretini ödememiştim, kime versem parayı diye dolandım durdum. Sonra bir tane görevliye söyledim aldı parayı. Biraz işkillendim bu herif bu curcunada benden para aldığını unutur da terso bir durum olur diye. Olmadı birşeycikler çok şükür.
Benim servis en son geldi. Bindik doluştuk 25-30 tane sürücü adayı. En arkanın bir önüne oturdum. Gözler kızarık bekliyorum öyle. Yanıma bir dallama geldi oturdu. Pek hoş sohbet canım. Sevmem öylesini. Sabahın köründe nereden bulduysa o enerjiyi. Benden kısa net kestirme cevaplar alınca arkaya döndü arkadakilerle kaynaştı. Baya muhabbet etti adamlar, tüm yolculuk boyunca konuştular şakalar falan yaptılar. Ama bence komik değildi.
Buca'ya geldik, bilmem ne ilköğretim okuluna. Okulun duvarına yaslandım sigara yaktım bir tane. "Bitsek de gitsek" modumdayım. Başka bir arkadaşı gördüm o sırada. Severim o çocuğu, çok hoş sohbet değildir. İyidir iyi. Onunla konuştuk biraz sınavdı carttı curttu. Sonra anons yapıldı. "Telefonla almayız ulan kimseyi içeriye, akıllı olun aklınızı alırız" diye. Korktuk. Sonra bakkala gittik, bir klasiktir, su aldık.
Sınava da girdim, son zamanlarda sınavları tutturamıyorum, tutturdum bunu girdim. Saçma sapan bir sürü soru çözdüm. Bir saatte çıktım sınavdan. Çıkar çıkmaz bir tane sigara yaktım. Sonra gözlemledim ki, sınavdan çıkan her beş kişiden üçü sınavdan çıkar çıkmaz sigara yakıyor. Sınavın bitmesine bir buçuk saat vardı. Nasıl geçirdim o zamanı bilmiyorum geçmek bilmedi.
Bir tane kız vardı. Güzeldi ya. Hakket iyiydi kız. Rakı getirin bana!
Lanet olasıca zamanı öldürmek için kaç tane sigara içtim bilmiyorum. Bir paket tutku yedim. Bir tane çocuğa uyuz oldum. Güneşe küfrettim. Ceketime ve kendi aklıma da sövdüm. Piştim lan. Tuvalet aradım bulamadım -neyse ki tutabildim, rezalet çıkmadı. Saat 15:00 da açılacak bir mağazanın tanıtımını dinleyip durdum. Ohh Demet Akalın dinlemiyordum uzun zamandır.
Şükürler olsun o saat geldi, o servis geldi. Bindim servise, sıcağı falan umursamadım, aslında servis kalkmadan önce bir on dakika kadar daha dışarıda gölge bir yerde bekleyebilirdim. Yapmadım. Sanki ben oraya oturursam daha çabuk kalkacak gibi geldi. Yanıma kimse oturmadı. Yayıldım. Oh, kebap. Gidiyoruz ilçemize doğru. Durduk. Benim sonumun başlangıcı bu cümle sanırım. "Durduk"
Bir sürü adam daha bindi sınavdan çıkmış. Geldiğimizden kalabalık dönüyorduk geriye, ayakta kalan bir sürü eleman oldu. Tabi ki benim yanım da hoş sobbet insan tarafından dolduruldu. Yine denedi şansını "nasıldı sınav" dedi. Bir şeyler söyledim.
Araya girip şunu da yazmam lazım. Ben bir sürü sınava girdim, daha da bir sürü gireceğim ömrüm varsa. Girdiğim sınavlara tabi ki benim gibi insanlarla beraber girdim. LGS, ÖSS görmüş adamım. Şimdi ikisinin de ismi farklı. "Kimyayı iki düşürmek için bu sınavdan 73 almam lazım muğa koyimm" sınavına bile girdim. Hiç bu kadar heyecanlı bir topluluk görmemiştim. Nasıl heyecanlı adamlar, teyzeler. Soruları tartışıyorlar aralarında, üzülüyorlar falan "ben onu öyle yapmadım kii" diye. "Off ya şimdi onbeş gün stresle bekliycez sonucu" diyeni bile gördüm. Yanımdaki dallamaydı hatta.
Sonumun başlangıcı. Teyp açılır. Müzik sesi var amma biz tam duyamıyoruz. Hemen arkamdaki insan tepemde duran düğmeye bastı. Kasten yapmadığıma eminim. "Aahhhggtt" diye bağırdım. Çok gürültülü bir müzik kafamdan 10 santim yukarda çalıyor. Hem de şey çalıyor şey. Yazıma başlık olan şey. "Deliyim deliyim, serseriyim. Gel seni biraz gezdireyim" sözlerini içinde barındıran bir ucube şarkı. Ama solist arkadaş bunu böyle de söylemiyor tabi ki, kasmış adam daha nasıl iğrençleşebilirim diye. "Deliyimmii delimmü! Seriseyimhüm hüm!" Tamam lan! Ben de artık deliyim. Serseriyim ben de. Ben de istiyorum gelsinler biraz gezdireyim.
Sessiz değil ha, baya duyulabilecek bir seste, dağarcığımı zorlayarak -ki kendisi geniştir emin olun- dakikalarca küfrettim. Bana mısın demediler. "Aç ustam aç sesi aç" dediler. Ehliyet sınavına feci kasmış arkadaşlar bir de şey diyorlar, "aç abi sesi bi stres atalım"... Koyayım senin stresine. Yapmayeydin stres benim ne suçum var!
Çok sinirlendim çok. Sonra bir ara aklıma başlık ismi geldi. Deliyim deliyim serseriyim. Güldüm. Ne bileyim baya tüylerim "tiken tiken" oldu ama şimdi anlatacak birşeyim var. Hatta yok. Tükettim anlatacak şeyi.
Biliyorum hiç biriniz istemiyorsunuz bunu ama. Bitti. Evdeyim çay içiyorum ne anlatayım daha.
...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder