22 Nisan 2010 Perşembe

Dediler ki..

"Akşamdan onunla bununla kavga etmişim. Sabahın köründe uyanmışım, canım feci sıkkın. Ön dişlerinin hiç biri olmayan, masmavi gözlü, minicik bir Kürt kızı "günaydın öğretmenim hoşgeldin" diyince hepsini unutuyosun" dedi babam.

Amcaoğlunu evine bıraktım. "Amcaoğluuu" diye bağırdı arkamdan. Anladım zaten derdini. "İki sigara versene sabaha bulamam" dedi. Verdim. Kapıdan içeriye girdi. Dönüp "amcaoğluuu" diye bağırasım geldi. Üzerimde ateş yotu. Bakkalın önünde geçerken bakkal kapısının önünde durmuş amcaya "iyi akşamlar abi ateş var mı" dedim. İçerideki çakmaklardan birisine uzandı. Sigaramı yakarken "iç bakalım iç" dedi. "Kaç yaşındasın sen" dedi sonra. Bıyık altından gülerek tekrar "iç bakalım iç" dedi. Çok koydu lan! Orta yaş insanlarla daha az muhatap olmak istiyorum.

"Tek dersten kaldım üniversitede. Beş altı ay buradaki çırçır fabrikasında çalıştım. Orada yattım kalktım. Babamla kavga etmiştik çünkü. Sonra haber geldi. O dersi verip öğretmen çıkma şansı doğmuş. Fabrikada çalıştığımdan cebimde param da vardı. Atladım gittim Ankakara'ya. Uzun bir yokuş var. O yokuşu çıkacağım da soracağım nerede gireceğim sınava falan diye. Karşıdan yirmi tane adam geliyor. Sarhoşlar böyle kol kola girmişler tüm yolu kaplıyorlar. Ben de yolun ortasından ortasından gidiyorum. Bir tanesiyle kafa kafaya geldik diğerleri de kafa kafaya geldiğimiz adam durduğu için etrafımı dolandı duramayıp. Benim etrafımı sarmış "V" şeklinde duruyorlar.
 -Hayırdır bilader nereye?
 -Yol verin geçeyim.
 -Yol bizim bilader.
 -Peki, yol sizin olsun beyler. Ben kenarıdan geçerim, dedim sıyrıldım geçtim.
Gittim sınavımı verdim öğretmen oldum. Orada o adamlarla dalaşmayı çok isterdim. Ama oraya onun için gitmemiştim. Oraya sınavımı vereyim kurtulayım diye gitmiştim." dedi amcam. Devam edip anlattığı hikayeden çıkartılması gereken dersi de söyledi bize. Tam cümleyi hatırlayamıyorum şu anda ama zaten açık bir hikaye.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder