8 Nisan 2010 Perşembe

Serbest Çağrışım-4

*Ayıptır günahtır. Yapma artık bunu bana!
*Sessiz sakin usul usul gel ulan. Lök diye çıkma.
*Konser verdik biz bugün. Konserin fotoğrafları elime ulaşınca blogda yayınlamayı düşünüyorum. Çok iyi bir konserdi. Zaten insanlar coşmaya hazırdı.
*Sahne herşeyi affediyormuş bunu öğrendim. Çalışmalarda yaptığımızdan çok daha fazla hata yaptık konserde. Kimse farkına varmadı, zıplamaya devam etti. Sahneden inince de "süperdiniz harikaydınız" demeyi eksik etmediler.
*Kim bizi övse tekrar sordum "moral olsun diye mi söylüyorsun objektif ol bak" diye. "Yok abi cidden çok iyiydi" dediler. Sağolsunlar.
*Uzun süredir uykusuzum. Şu anda da uykusuzum.
*Uyumayı hiç ama hiç istemiyorum.
*Uykunun bir kısmı gözdeki bir enzimin sentezlenmesi için gereklimiymiş neymiş. Diğer kısmı dinlenmeymiş. 6 saat yeterliymiş. Eğer lisedeki biyolojici bizi yemiyorsa böyle birşeylerdi. Enzimi dışarıdan alsam. Günde iki saat uyusam, hep uyanık olsam. Bunu istiyorum.
*Bir yatak hayal ediyorum bir önceki cümlemle tezat. Kocaman, yüz, yok yok beşyüz metrekare. Üzerinde yüzlerce yorgan var yüzlerce battaniye. Her yerde yastıklar. Ama yatak devler ülkesinden ithal edilmiş bir yatak değil. Yani merdivenle çıkmam gerekmiyor. Normal yükseklikte. Sadece çok geniş. Bunu da istiyorum.
*Ben de yaşlanacağım değil mi? Ömrüm varsa eğer. Saçlarım dökülecek belki, göbek olacak -balkon. Çocuklar olacak falan. Baya baya yaşlı birisi olacağım, çocuklarıma ahkam keseceğim ben gençliğimde "şöyleydim böyleydim" diye. Yalan atmayacağım onlara ama inanmayacaklar. Gerzekler.
*Böyle olmak zorunda mı? Her şey sıkıcı derecede normal gittikten sonra herşey baş döndürücü şekilde anormal gitsin.
*Hey töbe mastam!
*Kola aldım bir bardak. Kocaman bir yudum aldım. Dibinde birazcık kaldı. Sonra az önce beraber votka almaya gittiğimiz adamın yanına gittim. "Doldur" dedim, "sıkı olsun tek olsun sallıyım ben onu". Salladım.
*Pınar başı burma burma yar yar yar yar yar yaraman! Güzel şarkıdır. "Ver coşkuyu" dur. Sen söylemeye başlarsın. Üç saniye sonra susarsın. Yanındaki kızlar almış gazı sallana sallana söylemeye devam ediyorlardır. Kıs kıs gülersin. Boyun uzar.
*Öğrenim kredileri benim sandığım gibi 11inde değil de 7sinde veriliyormuş. Bugünü komple züğürt geçirmeyi göze almışken öğrenmek çok iyi oldu. Gittim çektim 20 lira.
*"Vee basta Mert"... Sessizlik. Ufaktan bir melodi. "Vee bateride hedee".
*Benim sesim kısıktı ulan. Son şarkının bitiminde herkes tek başına minnacık bir şey çalacaktı, solist isimleri söyleyecekti falan. Benden bir halt ses çıkmadı. Ama diyorum ya. Eğlenmeye o kadar meyilli bir topluluktu ki... Sorun olmadı.
*Evde serum lastiği buldum. Ama o aslında serum lastiği değil sizlerin de bildiği gibi. O sapan lastiği. Oynuyorum boyna. Yaz gelse de lastiğimle kara sinek öldürsem.
*Yarın bir ihtimal hamama gideceğim. Terleyeceğim de rivayet edildiği üzere.
*Pazar günü LYS var. Beni ilgilendiren kısım ise tekar Tire Köfte yiyecek olmam.
*Bazen acaip dötüm kalkıyor benim. "Ben yapmak istediğim şeyi yaparım" diyorum. Aslında doğru bir yerde. Bu yüzden ne istediğime dikkat etmem lazım. Sakarya'yı sevmeyi istemedim mesela. Hiç orayı sevmek geçmedi aklımdan. Sevmedim de. Yaparım dediğim şeyi yaptım; "sevmeyeceğim" dedim sevmedim. Bugün abim bana 6 tane sigara verdi. "Oo o yeter mi yaa" dedim. Yeterdi aslında. Ama yetmesini istemedim. Yetirmemek için uğraştım. Abim yanımdan gitmeden üçünü içtim. Ne istediğime dikkat etmeliyim. Olumlu şeyler istemeliyim. Pozitif enerjimi doğru yere kanalize edersem şey olur. Yaa işte.
*Şişmanlamış biraz.
*Böyle öğrencilere hitap eden moral geceleri, mezuniyet törenleri ne bileyim işte öyle olayların sonunda bir kez olsun "Onuncu Yıl Marşı" çalınmasın. Marşa gıcıklığım yok da çok klişe oldu be.
*Böyle gecelerin sonunda bir kez kavga konusu geçmesin. Hep geçer. Birileri hızlı hızlı yürür. Yakın bir arkadaşı peşine takılır. Hiç bir halt yemeden geri gelirler. Dikkat çekerler ama...
*Bugün ilk kez kapalı alanda sigara içme yasağını ihlal ettim. Tek değildim. Taa 4. katta kimsenin inip de içesi yok tabi. Herkes merdiven arasına pencere dibine üşüşüyor. Her yer izmarit olmuş. O kural var ya yalan oldu yalan.
*Kaldırımın kenarına oturup ağlayan bir kız, "ben kuscam laa" diyip giden "kusmadım laa" diye dönüp bizim biralara sulanan bir eleman günün bilançosu.
*Ağrıyan omuzlarım bir de. Koca gün bas gitar taşımak. Bir de ayaklarım. Koca gün ayakta kalmak ki 24 saat uykusuzlukla beraber.
*Daha da yazmak istiyorum. Bu yazı "limit x sonsuza giderken x kadar uzunlukta" olsun istiyorum. Bu yazınını sağdan ve soldan limiti aynı olsun hem de o "x" değeri için çıkan "y" sonucu da limite eşit olsun, sürekli olsun.
*Yok yok kafa açıyorum ben :)
*Haydin iyi geceler.

2 yorum:

  1. Hey töbe mastam! :)

    O göz enziminden ben de istiyorum, haberin olursa bana da haber ver.

    Konser fotoğrafları da iyi fikir.

    YanıtlaSil
  2. Eğer yoksa, icad etmeli onu :)

    YanıtlaSil