10 Mart 2010 Çarşamba

Yüzük

Üç lise genci okuldan çıkmış yürüyorlardı. Soldaki çok kızgındı. Burnundan soluyordu. Elini cebine atıp bir yüzük çıkarttı. "Yok abi yok atacağım ben bunu" dedi. Ortadaki müdahale etti: "Saçmalama soldaki! Sonradan pişman olacağın bir şey yapma. Çok istiyorsan eve git iyice dip köşe bir yere sakla bir daha da görme o yüzüğü. Ama atma da". "Olum boşversene at gitsin" diye söze karıştı sağdaki. Soldaki çantasını düzeltip cebine attığı yüzüğü tekrar eline aldı. Atıyorumdu, atacağımdı, atsam mı kiydi derken baya bir zaman öldürdüler. Okul yolunu çarşıya bağlayan yolun bitimine gelmişlerdi neredeyse. İki üç dakika içinde çarşı içine gireceklerdi. Sonra da evlerine giderlerdi herhalde.

Soldaki tekrar elini cebine attı, tekrar çıkarttı malum yüzüğü. "Atacağım abi ben bunu" dedi. Ortadaki tekrar müdahale edecek onu sakinleştirmeye çalışacak oldu ancak sağdaki ondan çabuk davrandı. "Atacaksan at bilader, hatta ver ben atayım amma kafa şişirdin haa" dedi. Soldaki yüzüğü sağdakine verdi. Sağdaki yüzüğü eline aldı. Tıpkı degaj yapan bir kaleci gibi tekmeyi bastı yüzüğe. Yüzük tüm tekme yiyen ufak şeyler gibi tabi ki boşlukta süzülerek sırra kadem bastı.


Ortadaki, yerde gördüğü bir taşa ayak içi plase bir vuruş yaptıktan sonra bağırmaya başladı: " Gerizekalılar! Sizin aklınıza sokayım ben! Niye atıyorsunuz yüzüğü aptal mısınız siz? Sağdaki, olum mal mısın sen adam atmayacaktı belki onu, verdin gazı verdin gazı... Off... Madem o kadar gözden çıkardınız, bozdurur yerdik olum yaa. Aklınıza sokayım harbi harbi aklınıza sokayım! Gümüştü demi o. Gerizekalılar yaa" ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder